İnsanlar ve kedilerin hayatı ortaklaşa sürdürmesinin 9500 yıllık bir geçmişi var. Peki bu tüylü dostlarımızı yeterince iyi tanıyabildik mi?
1. Günümüzdeki kedilerin ilk ataları köpeklerin atalarının aksine küçük avları avlarlardı. Bu alışkanlığın günümüzdeki tezahürü olarak kediler gün içinde az miktarda ve birkaç öğün mamayla beslenmeyi tercih ederler.
2. Kedi dostlarımız, hayatlarının üçte ikisini uyuyarak geçirdiklerini biliyor muydunuz? Uykularının yüzde 75'i hafif, yüzde 25'i ise derin uykudur.
3. Kedilerin gözleri vücutlarına oranla oldukça büyüktür. Tahmin edeceğiniz üzere bu da kalıtsal bir özelliktir. Kedilerdeki büyük gözler ışık yoğunluğunun düşük olduğu koşullarda avlanma gerekliliği nedeniyle gelişme göstermiştir.
4. Kedilerin de koku alma duyusu oldukça gelişmiştir. Avustralya'daki New South Wales Üniversitesi'nin 2010 yılında yaptığı bir araştırmaya göre kedilerin yaşam alanlarına bırakılan bir fareye ve parfüm kokusuna farklı tepkiler verdiği; farenin yaydığı kokunun kedilere daha cezbedici geldiği açıklandı. Bununla birlikte kediler koku alma sisteminin en hassas parçalarından biri olan Vomeronazal organa sahiptirler. Bu özelliklerinden dolayı etraflarındaki her şeyin kimyasal ayırdını yapabilirler.
5. Yedikleri mamanın tadı ne olursa olsun, kediler tatlıların tadını alamayan az sayıdaki memelilerden biridir. Zaten tatlıya da ihtiyaçları yoktur çünkü kediler etobur canlılardır ve enerjilerini karbonhidratlardan değil proteinlerden alırlar. Yine de bütün bunlar sütlaç aşığı kedileri görmemize engel değil.
6. Çin'de yapılan bir kazıda bulunan iki kedinin kalıntılarını inceleyen bilim insanları bunlardan birinin daha zengin ve çeşitli bir beslenmeye sahip olduğunu gördüler. Bu durum, kedinin insanlar tarafından beslenme olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. Böylece insanların evcilleştirdiği ilk kedilerin Mısır'da değil Çin'de yaşamış olduğu söylenebilir.
7. Kedilerin evcilleştirilmesine dair şu bilgi de önemlidir: İlk evcilleştirilen kediler bugünkü anlamıyla 'evcil' halde değillerdi. Kendi vahşi bağımsızlıklarını koruyarak insanlarla karşılıklı bir yararlı etkileşim halindelerdi.
8. Kedilerin tarihin büyük bölümünde şans getirdiğine inanıldı. Antik Mısır medeniyetinin çok tanrılı inancında kedi başlı ya da kedilere yüklenen özelliklere sahip tanrılar bulunurdu. Kedilerin kötü ruha sahip olduğu düşüncesi tamamen karanlık Ortaçağa ait bir düşüncedir. Bunun yanı sıra denizcilerin kedilerle sıkı bir bağı olduğu da söylenebilir. Kutsal bir şans getirdiğine inanılan kediler denizcilerin yanlarından ayırmak istemediği bir dost oldular. Dünya üzerindeki kedi popülasyonu da kedilerin deniz aşırı yaptıkları bu yolculuklar neticesinde arttı.
Bu konu hakkındaki videomuzu izleyebilirsiniz.