Evcil Hayvanları Kısırlaştırmak Ne Kadar Doğru?

Evinize bir evcil hayvan almaya karar vermek hem onun için hem de aile bireyleri için yapabileceğiniz en iyi şeylerden bir tanesidir. Hayvanların insanlar üzerinde fiziksel, psikolojik birçok kanıtlanmış olumlu etkisi vardır. Evcil hayvanı olan bir birey yalnız hissetmez çünkü evcil hayvanı onu koşulsuz sever, sadakat gösterir. Hayvanlara dokunmanın insanın stresini aldığı da bilinir, depresyon, anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıkları daha hafif atlatma konusunda evcil hayvanların rolü büyüktür. Ayrıca evcil hayvan sahibi bireyler diğerlerine göre daha sosyal ve hayatın içinde aktif olan insanlardır. Bize bu denli fayda sağlayan dostlarımızı büyük bir hevesle eve getirdikten sonra evcil hayvanların en önemli sorunu ve herkes tarafından tartışılan konu devreye giriyor, kısırlaştırmak. Bunu kesinlikle yanlış bulan ve hayvana işkence gibi gören binlerce insan var peki gerçekten öyle mi?

Hayvanları kısırlaştırmanın faydaları

• Hayvanınız kızgınlık dönemine girdiği zaman çiftleştirilmezse eğer belirli bir zaman sonra kızgınlık döneminde salgılanan hormonlar nedeniyle hayvanınızda tümör oluşumu gerçekleşebilir, kısırlaştırmak bunu tamamen önler.
• Hayvanlar kısırlaştırılmayıp kontrolsüz ürediklerinde hepsine evde bakmakta zorlanacağımız için yavrular dışarıdaki zor yaşam şartlarına ayak uyduramazlar ve telef olurlar. Kısırlaştırmak kontrolsüz üremenin önüne geçer.
• Erkek kedilerin testislerinde oluşabilecek tümör çeşitlerini önler.
• Çitleşme sonrası dişilerde oluşabilecek genital hastalıkların riskinin ortadan kalkmasına sebep olur. Eğer anne hastalıktan ölürse bebeklere bakamaz ve bebeklerde ölür. Kısırlaştırma ile bu sorun ortan kalkar.
• Kısırlaştırmak hayvanın ömrünü 1 ila 3 yıl arası uzatır.
• Kızgınlık dönemine giren hayvan çiftleşmek istediğinden evde canı çıkıyormuşçasına bağırır, koku bırakır, kanaması olur, evden kaçmaya çalışıp kaybolabilir veya kaçmaya çalışırken araba çarpabilir. Kısırlaştırmak bunları engeller.

İnsanlar Neden Kısırlaştırmaya Karşı?

Çevremizdeki birçok insan ‘Hayvanın doğasını bozuyorsunuz.’, ‘O da can onun da annelik duygusunu tatmaya ihtiyacı var.’, Hayvanların nesli tükenecek’ gibi birçok düşünceden dolayı kısırlaştırmaya karşı çıkmaktadır. Öncelikle kontrollü kısırlaştırma hayvanların neslini tehlikeye atmaz. Hayvanlar için en büyük tehlike sokakta onlara uygun yaşam şartları sağlamayan ve onlara bin bir türlü işkence eden insanlardır. 

Hayvanlarda aile kavramı yoktur, tamamen içgüdüsel ve kontrolsüz bir şekilde hareket ederler. Annelik duygusunu elinden alıp hayvana işkence etmek gibi bir durum söz konu değildir. Kısırlaştırma operasyonu hayvana acı vermez ‘Hayvana işkence ediyorsunuz.’ Düşüncesine kapılıp kısırlaştırmaya karşı çıkmak doğru değildir. Kontrollü bir şekilde yapılan kısırlaştırmanın hayvanın sağlığı açısından önemi büyüktür, genelde kısırlaştırmak diyince dişiler akla gelir fakat kızgınlık dönemindeki erkek kedilerde kontrolsüz üremeye sebep olabileceği için dişi erkek ayırt etmeden hayvanların sahipleri tarafından kısırlaştırılmaları gerekir. Eğer çiftleşme sonucunda oluşacak yavrulara bakabilecek imkânınız varsa tabii ki de hayvanın doğum yapması iyi olabilir fakat böyle bir imkân yoksa kısırlaştırma yapılmalıdır ve bunun yanlış hiçbir tarafı yoktur. Kısırlaştırma konusuna karşı çıkan insanlara da saygı duyuyoruz.

Türkiye'deki köpek popülasyonunun artışı ve can dostlarımızın sokaklarda, ormanlarda ya da herhangi bir yerde yaşıyor oldukları aç geçen zamanları hepimizi üzüyor. Bu popülasyonun belediyeler tarafından kontrol altına alınmasını temenni ediyoruz.

Sizlere bu yazımızda hayvanların kısırlaştırılması ile ilgili bilgiler vermeye çalıştık. Bizi takip ettiğiniz için teşekkür ederiz.