Günümüzde hızla artan ve etkisini gün geçtikçe hissettiğimiz küresel ısınma beraberinde birçok sorununda tetiklemektedir. Birçok yaşam alanının iklimi değişmekte ve bozulmaktadır. İklimin bozulması en çok ekoloji bilimini ilgilendirir. Ekolojik dengenin bozulmasının hayvanlar üzerindeki etkisini kısaca inceleyelim.
Küresel Isınmanın Canlı Yaşam Üzerindeki Etkileri
İklim şartlarının hızlı bir şekilde değişmesi canlı yaşam alanları üzerinde doğrudan bir etki oluşturmaktadır. Bozulan denge ile birlikte birçok canlı türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Kutup ayıları, fok balıkları deniz kaplumbağaları gibi birçok hayvan türü yok olmak üzeredir. Bu canlılar yıllardır adapte oldukları çevre koşulları sayesinde hayatlarını devam ettirebiliyorlardı. İnsanoğlunun bilinçsiz ve aşırı tüketimi yüzünden bir cok ekosistem değişime uğruyor. Zararlı gazlar yüzünden ozon tabakası geçen her gün biraz daha deliniyor ve buda zararlı güneş ışınlarının yeryüzüne gelmesine sebep oluyor. Ayrıca güneş ışınlarına daha fazla maruz kalmamız ile birlikte dünya ısınıyor ve buzullar erimeye başlıyor. Kutup ayılarının doğal yaşam alanlarında bozulmaya ve diğer canlılar tarafından işgal edilmeye başlanıyor. Hava ısınınca boz ayılar kutup ayılarının alanlarına girmeye başlıyorlar.
İnsanlar tarafından bilinçsiz avlanmada sistemin bozulmasında etkili olmaktadır. Besin zincirinin en tepesinde yer alan insanoğlu sırf ticari kaygılar için birçok hayvanın derisi dişi ve kemiği için hayvanları katlediyorlar. Yine bilinçsiz bir şekilde yaptığımız tüketim ile çevremizi kirletiyor ve ekositemin bozulmasına doğrudan bir etkiye neden oluyoruz. Yaptığımız sanayi atıkları yüzünden denizlerdeki akarsularda ki canlı habitatlarına ciddi zararlar vermemize sebep oluyor. İnsanlar tarafından yapılan fabrikalar ve bunların zararlı atıkları yüzünden çevresi zarar görmektedir.
Ekosistemi Korumak İçin Yapmamız Gerekenler
Doğaya en çok veren canlı insandır. Verdiğimiz bu zararları yine biz telafi edebilir ve doğamızı tekrar yaşanabilir bir hale getirebiliriz. Öncelikle yapmamız gereken doğanın bize değil bizim doğaya ihtiyacımız var bilincini kavramak ve ona göre hareket etmektir. Daha sonra ise aşırı tüketimin önüne geçilmelidir. Fabrikaların arıtma sistemleri kurmasının yasalarla zorunlu hale getirilmesi ve takibinin yapılması gerekmektedir. Bir dünya var ve biz ona sahip çıkmalıyız.